Bebeklere hacamat uygulaması tartışmalara neden oldu! Doç. Dr. Boray Baysal son noktayı koydu

Son vakitlerde toplumsal medya üzerinden yapılan paylaşımlarla dikkat çeken yenidoğan bebeklere hacamat işlemi Sağlık Bakanlığı tarafından gözetim altına alınmıştı. Pekala, bebeklere hacamat yaptırılır mı? Bebeklere yapılan hacamatın tesirleri nelerdir? Çocuk Sıhhati ve Uzmanı Doç. Dr. Boray Baysal konuyla ilgili merak edilen tüm soruları Yasemin.com’a özel olarak anlattı.

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

Son vakitlerde çocukluk aşılarına reaksiyon gösteren kitleler çoğalırken ebeveynler çocukluk aşılarına alternatif olacak yollar araştırmaya başlamıştı. Bu kitleler ortasında yer alan bir kesim ise yenidoğan bebeklere hacamat yapılabileceğini öne sürerek bebeklerin başlarına ve sırtlarına kupa yapıştırdıkları imgeleri toplumsal medya hesapları üzerinden yayınlayarak insanları teşvik eden paylaşımlarda bulunmuşlardı. Yapılan paylaşımlar üzerine harekete geçen Sağlık Bakanlığı ise bebeklere hacamat uygulaması ile ilgili soruşturma başlatarak kelam konusu süreci yargıya taşımıştı. 

Hatta bebekleri şoka sokabilecek kadar tehlikeli olan hacamat sürecinde sırf yapanlar değil bebeklerine hacamat yaptıran aileler de tespit edilerek yargıya taşınmıştı. Hacamat üzere uygulamaların çocuklar için hayati kıymet taşıyan aşı ve topuk kanı sürecine alternatif olamayacağını lisana getiren Çocuk Sıhhati ve Uzmanı Doç. Dr. Boray Baysal, bu tür uygulamaların çocukların sıhhatini tehlikeye attığını söyledi.

“SONU MEVTLE SONUÇLANABİLİYOR”

Yapılan paylaşımların akabinde uzman görüşlerinin genel değerlendirmesini sunan Çocuk Sıhhati ve Uzmanı Doç. Dr. Boray Baysal, bebeklere hacamat süreci için “Çocuk hekimleri olarak bebeklere hacamat yapılmasını uygun bulmuyoruz. Bu hususla ilgili herhangi müspet bir fikir ya da bu işin yapılabilirliğini gösteren bir literatür, bir araştırma yahut çalışma yok. Hacamat denen uygulama sırasında bedene kesikler atılarak kan boşaltılıyor. Bebeklerin aslında kan hacimleri çok düşük. Nispi olarak çok az, bizim üzere değiller. Büyük erişkin beşerler üzere değiller. Hasebiyle bu bebekler çok süratli bir biçimde hipotansiyona ve şok tablosuna girip ani kalp durmasıyla birlikte kaybedilebiliyorlar. Yani bunun sonu mevtle sonuçlanabiliyor. “ tabirlerini kullandı. 

“VÜCUTLARI MİKROPLARA AÇIK HALE GELMİŞ OLUYOR”

Sözlerine “İkinci olarak o kan boşalsın diye atılan kesiler bir enfeksiyon kaynağı. Sonuçta bizim derimiz niçin var? Mikroplar içine giremesin diye var. Fakat biz oradaki deriye kesik atarak oradaki derinin intaklarını bozarsak o vakit beden mikroplara açık hale gelmiş oluyor. Hasebiyle bunun sonucunda da çok önemli enfeksiyonlar meydana gelebilir hatta çoklu organ yetmezliği dediğimiz tabloya girerek tekrar bebeklerin vefatına neden olabilir.” halinde devam eden Çocuk Sıhhati ve Uzmanı Doç. Dr. Boray Baysal, bebeklerin kelam konusu süreçlerle vefat tehlikesiyle karşı karşıya gelebileceğini anlattı. 

“TIBBIN ALTERNATİFİ ŞARLATANLIKTIR”

Konuya ait açıklamada bulunan Türk Pediatri Kurumu Lideri Prof. Dr. Haluk Çokuğraş ise “En kolayından enfeksiyon riski oluşur ki bu çeşit enfeksiyonlar küçük bebeklerde süratle yaygınlaşıp önemli sonuçlara yol açabilir. Bir ekip dolanım bozukluklarına yol açabilir. Çok ölçüde çocuktan kan çekildiği vakit kansızlığa yol açabilir, çocuk şoka girebilir.” derken “Lütfen tıbbın dediklerinden ayrılmasınlar. Tıbbın alternatifi yoktur. Tıbbın alternatifi şarlatanlıktır. “ diyerek anne ve babaları uyardı.

“21. YÜZYILDAYIZ!”

Sözlerine “Son vakitlerde çocuklara aşılar yapılmıyor. Aşı aksiliği var. Halbuki biz o aşılarla pek çok hastalığı haritadan sildik. Ya da çocuklardan topuk kanı alınmıyor. Bunlardan vazgeçilirken de çok eskide kalmış, aktifliği kanıtlanmamış bir grup uygulamalar tekrar hortlatılıyor. Artık 21. yüzyıldayız. Bu tıp uygulamaların çocuklarda mümkün zararlarına karşı uyanık olmak gerekir.” şeklinde devam eden Prof. Dr. Çokuğraş, konunun yargıya taşındığını lisana getirdi.

Hukukçular ise çocukların sıhhatini tehlikeye atan bu çeşit uygulamaların çocuk ihmali hatta istismarı kapsamına girdiğini belirterek çocukların aileleri hakkında müdafaa önlemleri uygulanabileceğini söylüyor.