Görme engelli milli paralimpik judocu Ecem Taşın Çavdar: “Evde durdukça hayat küçülüyor”

Bursa’da yaşayan görme engelli ulusal paralimpik judocu Ecem Taşın Çavdar, 18 yaşında tavuk karası hastalığı nedeniyle görme yetisini kaybetti. Yaşadığı olumsuz durumun ruhsal tesirlerini spor yaparak azaltmayı başaran Ecem Taşın Çavdar, kendisiyle birebir zorlukları yaşayan bireylere örnek oluyor.

Bursa’da yaşayan Ecem Taşın Çavdar, 18 yaşında yakalandığı tavuk karası hastalığı nedeniyle birinci başlarda bulanık görme daha sonrasında ise yüzde 90’ı bulan bir görme kaybı yaşadı. Görme yetisini kaybettiği birinci yıllarda kendisini toplumsal hayattan soyutladığını belirten Ecem Taşın Çavdar, vakit ilerledikçe ve spora olan ilgisinin de artmasıyla yaşadığı zorlukları kısmen de olsa sporla aşmayı başardı. 

İlk değerlerde hastalığı kabullenemediğini ve çok uzun bir müddet konuttan dışarı çıkamadığını belirten Çavdar, daha evvel de atletizmle ilgilendiğini belirterek, hastalık sonrası şiddetli süreci atlatabilmek için paralimpik sporlara yük verdiğini aktardı. 

SPOR SAYESİNDE ÖZGÜVENİNİ TAZELEDİ

Bu süreçte de Judoyla yollarının kesiştiğini söyleyen Çavdar; “Engelli sporlarına baktığımda judo da o listede yer alıyordu. Judoya başlamak hayatımı değiştiren o birinci adımdı ve beni bugünlere taşıdı. Judo sayesinde evvel engelli olduğumu kabullendim ve aşmayı öğrendim. Kendimi savunabiliyorum, yolda daha özgür hareket edebiliyorum. Düşüş teknikleri sayesinde düştüğümde en az ziyanla kalkıyorum. Judo sayesinde ulusallık kontenjanıyla üniversiteye girdim, burslar kazandım ve iş sahibi oldum. Sporun bana kazandırdığı en büyük bedel öz inanç oldu. Hem maddi hem de manevi olarak judonun ve Bakanlığımızın katkıları için minnettarım.” ifadelerini kullandı.

“BU ÇOK İNCİTİCİ”

Engelli bireylerin çoğunlukla ruhsal olarak kendisini makûs hissettiğini ve “işe yaramaz, iş sahibi olamaz, hobi edinemez” olarak gördüklerini ileten Çavdar, bunun toplum içerisinde maruz kaldıkları yaklaşımlardan kaynaklandığını vurgulayarak; “Engelliler için hayat hakikaten güç.” sözlerini kullandı. 

Çavdar; “Ben de birinci vakitler sokağa çıktığımda insanların tahammülsüzlükleri ve incitici yorumlarıyla karşılaşıyordum. Manisiz beşerler, bizlerin de haklarının olduğu gerçeğini unutuyor. Geçen bir çocuk, annesiyle yanımdan geçerken ‘Bu, ne yapıyor?’ diye sordu, annesi de ‘O hasta.’ dedi. Bu, çok incitici. Biz hasta değil engelliyiz. Katiyen hastalık diye bir şey yok.” şeklinde konuştu.

SPOR EN BÜYÜK MOTİVASYON KAYNAĞI 

Engelli bireylerin bir işle meşgul olmalarının, hobi edinmelerinin yahut sporla ilgilenmelerinin, hayata bağlanma ve zorluklarla başa çıkma konusunda motivasyonlarını yükselteceğini söyledi. 

Engellilerin toplumsal münasebetlerde çekimser olmamaları gerektiğini belirten Ecem Taşın Çavdar, “Judoya birinci başladığımda molalarda kendi suyumu bulamadığım vakit kimseden istemek zorunda kalmamak için su içmiyordum lakin vakitle bu çekingenliğimi aştım. Artık hem arkadaşlarımla idmanlara gidip geliyorum hem de onlarla özel teknik çalışmalar yapabiliyorum.” halinde konuştu.

TÜRK BAYRAĞINI EN YÜKSEKLERDE DALGALANDIRMAK İSTİYOR

Çavdar, “Ben de bunun için yarışıyorum. Beni görüp ‘Ecem yapabiliyorsa biz de judocu olabiliriz, biz de sportmen olabiliriz.’ demelerini istiyorum. Engellilerin, bilhassa de engelli bayanların, haklarından asla vazgeçmemelerini istiyorum. Konutta durdukça hayat küçülüyor fakat dışarı çıktığınızda apayrı bir dünyaya ‘Merhaba’ diyorsunuz.” sözlerini kullandı.

Çavdar, Türk bayrağını en yükseklere taşımak ve başarılarıyla öbür engelli bireylere de örnek olmak istediğini vurgulayarak; “Bugüne kadar 3 olimpiyat gördüm, 2 olimpiyat üçüncülüğüm, dünya şampiyonluklarım ve Avrupa derecelerim var. Konuttan çıkmayı bile düşünmeyen biri olarak bugün mesleğimde adım adım ilerliyorum. Engellilere şunu söylemek istiyorum: Asla meskende oturmayın. Yapabilirsiniz, dışarı çıkın. Yardım istemekten çekinmeyin zira yardım istemek pes etmek değildir.” şeklinde konuştu.

“DÜNYAYI GEZEBİLECEĞİMİ HİSSEDİYORUM”

Görme Engelliler Haftası’nın kıymetine değinen Çavdar, bu özel haftanın farkındalık için çok kıymetli olduğunu, engelli ve manisiz bireyler ortasında köprü misyonu gördüğünü tabir etti. Çavdar,“Engelliler, engelliyim diye kendini konuta kapatmamalı ya da meslek edinemem diye düşünmemeli. Tıpkı halde manisiz bireyler de engellilere karşı yanlış niyetler geliştirip acıma hissiyle hareket etmemeli. Biz engelliler her şeyi başarabiliriz. Paralimpik sporlar bunun en büyük ispatı. Geçmişte öz inançsızdım lakin artık bastonumu aldığımda tüm dünyayı gezebileceğimi hissediyorum. Spor bana bunu kazandırdı. Siz de başarabilirsiniz.” dedi.