Masaja giden adam felaketin eşiğinden döndü! Masör fark etti gerçek hastanede ortaya çıktı

Adana’da gittiği masaj salonunda karnındaki şişliğin fark edilmesiyle hayatı kurtulan Mehmet Kenger’in başından geçenler, duyanları şaşkına çevirdi. Masörün ‘Senin karnında bir şişlik var’ demesiyle hastaneye giden Kenger’e doktor karın bölgesindeki aort damarının yırtılmak üzeri olduğunu ve diyaliz hastası olmaktan son anda kurtulduğunu söyledi.

Adana’da yaşayan 48 yaşındaki Mehmet Kenger’in başına gelen enteresan olay, toplumsal medya kullanıcılarını hayrete düşürdü. Genetik bir hastalık olan Marfan sendromu taşıyan Kenger, sıklıkla boyun ağrısı şikayeti yaşıyordu. Kenger’in yaşadığı sıkıntıya deva olmak isteyen iş arkadaşları, doğum gününde 48 yaşındaki adama masaj paketi ikram etme kararı aldı.

MASÖR KARNINDAKİ ŞİŞLİĞİ FARK ETTİ

Masaj için gittiği salonda masör, Kenger’in karnında bir şişlik olduğunu gördü ve doktora gitmesi konusunda uyardı. “Karın fıtığıdır ya da çok tarhana çorbası içiyorum, ondandır” diyerek durumu görmezden gelen Kenger, eşinin de ısrar etmesiyle de evvel acile akabinde muayeneye gitti.

Kenger’i muayene eden doktor “Gazdandır ama yine de bir dahiliyeye görün” ifadelerini kullandı. Durumu tekrar önemsemeyen Kenger, tesadüfen MHRS’de 1 saat sonrasına randevu buldu. Doktora gittiğinde ise fecî gerçek ortaya çıktı.

APAR TOPAR AMELİYATA ALINDI

Kenger’in karın bölgesindeki aort damarının çapı olağanın 4 katına ulaşmış, yırtılma riski vardı. Üstelik genişleyen damar, böbrekler için de risk oluşturuyordu. Tabipler, Kenger’e acil ameliyat olması gerektiği, ameliyattan sonra böbreklerinin de iflas edebileceğini söyledi.

Apar topar ameliyata alınan adamın hem aort damarı yapay damarla değiştirildi hem de ameliyat sırasında böbrekleri özel bir solüsyonla korunarak diyaliz hastası olmaktan kurtarıldı.

“ÖMRÜNÜN GERİ KALANINDA DİYALİZE MAHKUM OLABİLİRDİ”

Ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Mete Gürsoy, konuyla ilgili şu sözlere yer verdi:

“Hastamızın anevrizması öteki anevrizmalardan biraz farklıydı. Böbrek atardamarlarını da içerdiği için yüksek riskli bir anevrizma olarak tanımlanmıştı. Gördüğümüzde esasen fizikî özelliklerinden görünümünden Marfan sendromlu olduğunu anladık. Yaptığımız incelemelerde, hastanın karnında yaklaşık 8,5 santim genişliğinde ve böbrek damarlarının üzerine kadar uzanan çok riskli ve cerrahi açısından özel teknikler gerektiren bir anevrizma saptadık. Takım arkadaşım Dr. Salih Gülen ile birlikte böbrek arterlerini özel bir solüsyonla koruyarak, böbreklerinin üstünden itibaren aort damarını yapay damarla değiştirdik. Hatta hiçbir semptom vermeden tesadüfen saptanmış rahatsızlığı. Cerrahi teknik başarılı olsa da ömrünün geri kalanında diyalize mahkum olabilirdi. Bunu engellemek için özel teknikler kullanılıyor. Dünyanın pek çok merkezinde farklı teknikler kullanılıyor. Biz bu hastada böbrek damarlarını ayırarak böbreğin içine organ müdafaa solüsyonu verme tekniğini tercih ettik”

“HAYATTA KALMAM MUCİZE GİBİ”

Yaşadığı süreci ‘mucize’ olarak tanımlayan Kenger, “MHRS’ye girdim. Tesadüfen 1 saat sonra dahiliyede randevu buldum. Çabucak gittim. Doktor EKO çektirdi. EKO muayenesini yapan doktor, ‘Sizin kalp damar cerrahisine görünmeniz lazım’ dedi. Saat 16.30, mesai bitmek üzere. Kalp damar cerrahı çıkmadan görüştüm. BT çektir dedi. Talihimden herhalde, çok kısa vakitte bunlar gelişti. ‘BT riskli duruyor. Böbrekler riska altında. Bizim uzmanlık alanımızı aşıyor’ dedi. Birinci söyledikleri isim, İstanbul’daki Mehmet Akif Ersoy Hastanesi oldu. 8 santimlik bir anevrizmanın bedenimde olması ve benim o formda hayatta kalabilmem, masör arkadaşın bunu tesadüfen fark etmesi benim hayatımı kurtardı. Hakikaten de mucize üzere birşey oldu.” diye konuştu.