Sünnette ‘kansere karşı koruyuculuk’ detayı! Uzman doktor ilk 2 yaşa dikkat çekti

Sünnet erkek çocuklarının hayatında değerli bir yere sahip. Ruhsal meselelere neden olmaması için çocuğun yaşı ve kullanılan prosedürler sünnet sürecinde son derece değerli. Üroloji Anabilim Dalı’ndan Öğr. Üyesi Doç. Dr. Muzaffer Akçay, sünnetin hastalıklara karşı kollayıcı olduğunu belirterek “Özellikle bu nedenle birinci 2 yaş için önerilmektedir” dedi.

Erkek çocukların hayatında kıymetli bir yere sahip olan sünnetin zamanlaması, çocuğun yaşı, kullanılan sistem ve uygulanma kaideleri son derece kritik. Sünnetçi üzere doktor olmayanlar tarafından yapıldığında önemli sıhhat meselelerine neden olabiliyor. Bilhassa ailelerde gerilime neden olan çocuk için ülkü sünnet yaşı en çok merak edilenler ortasında yer alıyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı’ndan Öğr. Üyesi Doç. Dr. Muzaffer Akçay, sünnet için 2 yaş öncesi ve 6-10 yaş ortasını önermekle bir arada “Sünnet, penis kanseri üzere hastalıklara karşı esirgeyicidir. Bu yüzden sünnet bilhassa birinci 2 yaş için daha uygundur” diye konuştu.

SÜNNETTE HANGİ YAŞTA YAPTIRILMALIDIR?

Sünnetin uygun yaş aralığının ne olduğu konusunda farklı görüşler olduğuna dikkat çeken Akçay, farklı yaklaşımların olduğunu kaydederek şunları söyledi: “Sünnet yaşını çocuk özelinde düşünmek gerekir, çocuğun doğuştan sünnetli olması (hipospadias) yani sünnet derisinin olmaması, çocuğun fazla kilolu olmasından dolayı gömük penisisin olması yahut ruhsal sebeplere ve aile dinamiklerine bağlı sünnet için önerilen yaş aralığı değişmektedir. Çocuğun doğumundan sonra birinci 2 yaş içinde tuvalet eğitimi öncesinde sünnet olmasını öneren makaleler literatürde mevcuttur”.

Akçay ayrıyeten, “2-6 yaş aralığında çocuktaki psikososyal gelişim açısından harici bir tıbbi mecburilik olmadıkça sünnet önerilmemektedir. Öbür önerilen yaş aralığı ise 6-10 yaş aralığıdır.” dedi.

SÜNNET İÇİN ÜLKÜ YAŞ

Akçay, “Penis kanseri üzere hastalıklara karşı da esirgeyici olduğu düşünüldüğünde sünnet bilhassa de birinci 2 yaş için önerilmektedir” diye konuştu. 

HANGİ DURUMLARDA SÜNNET MECBURİDİR?

Acil sünnet olunması gereken tıbbi mecburî hallere değinen Akçay, “Parafimozis dediğimiz sünnet derisinin çekildiğinde penisi sıkıp halka oluşturması ve sonrasında sünnet derisinin glans üzerine tekrar geri sıyrılmasını engellemesidir. Bu durumda acil sünnet olunmalıdır” diye konuştu.

HANGİ DURUMLARDA SÜNNET YAPTIRILMAMALIDIR?

Akçay, sünnet yapılmaması gereken durumları ise şöyle sıraladı: “Hipospadiasın bulunması, penis deformiteleri (gömük penis, penisteki eğiklik vb.), kanama bozuklukları ve etkin balanopostit dediğimiz peniste yahut sünnet derisinde enfeksiyon varlığıdır”.

Akçay, sünnet yapacak cerrahın bu durumları kesinlikle gözden geçirmesi gerektiğinin altını çizerek “Penis deformiteleri varlığında aile bilgilendirilerek cerrahi ertelenmeli yahut kolay bir sünnet sürecinden öte rekonstrüksyion gereken daha kompleks bir cerrahi geçireceğinin bilgilendirmesi yapılmalıdır. Sünnet yapacak cerrah bilhassa inmemiş testis denetimini de unutmamalıdır. Birinci 18 aya kadar testisler torbaya inmiyorsa (eğer testisler torbaya inip çıkıyorsa (rektraktil) müstesna) sünnet ile birlikte eş vakitli inmemiş testis cerrahisi de yapılmalıdır” dedi.

SÜNNET OLMANIN FAYDALARI

• Sünnetin idrar yolu enfeksiyonunun görülme sıklığını azaltır.

• Sfiliz, gonore (bel soğukluğu) üzere cinsel yolla bulaşan hastalıkların görülme sıklığını azaltır.

• HIV görülme sıklığını azaltır.

• Penis kanserine yakalanma oranını azaltır.

SÜNNET İÇİN KULLANILAN YÖNTEMLER

“Sünnet için çeşitli cerrahi prosedürler uygulanmaktadır” diyen Akçay, bunların giyotin, sleeve, dorsal slit üzere sistemler olduğunu söyledi. Akçay, “Ayrıca sünnet için geliştirilmiş özel klempler mevcuttur” diyerek bu tekniklerin birbirine avantajları ve dezavantajları olmakla birlikte birbirlerine bir üstünlüğü bulunmadığına dikkat çekti.

Akçay, ailelere sünnet konusunda deneyimli bir tabip bulmalarını önererek sünnetçi vb. şahıslara mutlaka sünnet yaptırılmaması gerektiğini ve bunun hata olduğunu söyledi. Akçay, “Hekimler içinde sünneti sıklıkla uygulayanlar üroloji, çocuk cerrahisi ve genel cerrahi uzmanlarıdır” dedi.

KİLOLU ÇOCUKLARDA DİKKAT!

Sünnetin cerrahi prosedürü olduğuna dikkat çeken Akçay, doktora başvurulması gereken noktaları şöyle anlattı: “Cerrahi sonrasında kanamanın devam etmesi, glans dediğimiz mor-pembe renkli penis başında olağandışı bir morarma olması, yara çizgisinden iltihap gelmesi yahut çocukta ateş olması durumunda hemen doktora başvurulmalıdır. Farklı bir konu da kilolu çocuklarda penis derisi kesildikten sonra yapışma olma durumudur. Bu durumlarda aile yeterlice bilgilendirilmeli ve penis şaftından köküne hakikat gün içinde birkaç defa kaydırma hareketi yapılmalıdır ki tekrardan penis derisinde yapışma olmasın”.

SÜNNET SONRASI DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Akçay, sünnetin genel yahut lokal anestezi ile yapıldığını söyledi.  “Cerrahi sonrasında enfeksiyon riskini azaltmak için yara sınırına 4-5 gün boyunca antibiyotikli krem önerilir. Bu esnada su değdirilmemesi de önemlidir” diyen Akçay, şu tekliflerde bulundu: “Daha sonraki süreçlerde ılık suya oturma banyoları önerilmektedir. Birinci günlerde sünnet insizyon çizgisinde sirküler yani dairesel şekle ödem olması olağandır. Ödem yavaş yavaş indikten sonra ise yara sınırında kabuklaşmalar olabilir. Ilık suya oturma banyoları bundan ötürü yararlı olmaktadır”.