Eşi yarım bırakınca kendisi yapmaya başladı! “Bu yaşta bu işi yapabilmem onlar için bir mucize”

Halk eğitim merkezinde makine nakışı, kurdele nakışı ve dikiş üzere çeşitli kurslardan eğitim alan 64 yaşındaki mesken hanımı Arife Sultan Coşkun, geçtiğimiz sene aldığı tel kırma eğitimini gözünü yoran süreçlerde zorlandığını söyleyerek yarım bırakmıştı. Arife Sultan Coşkun’un eşi Mustafa Çoşkun, yakın gözlüklerini takarak eşinin yarım bıraktığı tel kırma projesini tamamladı.

Eşinin bıraktığı yerden örtü, gümüş tel ve iğneyi eline alan 73 yaşındaki Mustafa Coşkun, eşinden kursta öğrendiklerini kendisine öğretmesini istedi. Sonraki gün işledikleriyle büyük beğeni toplayan Mustafa Coşkun, bir yılda besmele yazılı tablo, masa örtüsü, çanta ve kolye üzere birçok eser işledi.

“HOCA BAŞLIYOR, MUSTAFA İŞLİYOR”

Röportajı sırasında eşi Mustafa Coşkun’a “Biz bu gereçleri aldık lakin ben tel kırmayı beceremeyeceğim” dediğini söyleyen Arife Sultan Coşkun; “Eşim sağ olsun elimden aldı, güya hoca eşime göstermiş üzere işlemeye başladı. Eşimin yaptıklarını kendim yapmışım üzere hocaya gösterdim. ‘Eşim yaptı, ben yapamadım.’ dedim. O günden sonra hoca başlıyor, Mustafa işliyor, takıldığımız yerde ben de götürüp gösteriyorum.” dedi.

“YAPTIĞIM İŞLERDEN KENDİM DE MEMNUNUM HANIM DA MEMNUN”

45 yaşında emekli olduktan sonra bağ, bahçe işleriyle uğraştığını ve boş vakitlerinde de torunlara baktığını lisana getiren Mustafa Coşkun; “Biz birlikte çalışırız, birbirimizden fikir alırız. Dikiş dikerken beni overlok makinesine oturtuyor, kendisi düz makine işlerini yapıyor. Overlok işlerini daima ben yapıyorum. Ben biraz daha dikkatli ve ihtimamlı yapmaya çalışıyorum. Yaptığım işlerden kendim de memnunum, hanım da mutlu.” halinde konuştu. 

“BOŞ VAKTİMİ DEĞERLENDİRDİM”

O süreçte eşinin tel kırma sürece kursundan getirdiği numuneye 3-5 model işlediğini aktaran Mustafa Coşkun; “Eşimden göstermesini istedim. Aldım bir tane yaptım, bu iş kolaymış, başıma yerleşti, düzgün bir formda yapmaya başladım. Hoca, yaptıklarımı çok beğenmiş, ‘Eşiniz devam edebilir’ deyip bana model gönderdi. Çantayı bitirdim, eşime ‘Kursiyerlerin içinde en düzgün yapan Mustafa Bey’ demiş. Geçen yıl İstanbul’a kızımın yanına gittik, meskende canım sıkılmasın diye gereç götürdük, orada da yaptım. Boş vaktimi bu halde değerlendirdim.” dedi.

“ONLAR İÇİN MUCİZE GİBİ”

Röportajı sırasında besmele işlediği tabloyu 3 ayda bitirdiğini ve sergilediğini belirten Mustafa Coşkun, gören kişilerin kendisinin yaptığını öğrenince de şaşırdıklarını söyledi.

Mustafa Coşkun; “Tel kırma yapmak beni dinlendiriyor. ‘Müzik ruhun gıdasıdır’ derler ya ben de tel kırma yaparken vaktin nasıl geçtiğini hiç bilemiyorum. Eğilerek yapıldığı için orta ara kalkıp kendimi dinlendiriyorum. Gözlüksüz yapamıyorum, mecburen yakın gözlüğümü takıyorum. Hiç yılmadım, ‘Bu bana güç geliyor’ demedim. Ben ince işlerden çok hoşlanan bir şahısım. Kaba işi zati yapamam. Stantta duyanlar ‘Burada bir amca besmele işlemiş, tel kırma yapmış’ diye geliyor. Beni de görünce teşekkür ediyorlar, bu yaşta bu işi yapabilmem onlar için mucize üzere bir şey.” sözlerini kullandı.